ALLAH AZZE ve CELLE

Bir dinle önce kardeşim...
Yazmayacağım yazmayacağım diyorum ama olmuyor. İnan ki kızdığımdan yada ciddiye aldığımdan değil ama merakımdan olsa gerek bir iki soruyu sormadan yapamıyorum. Bir dolu insan tanırız bize bahşedilmiş ömrün içinde kimi ile uyuşur yıllarca yaşar kimi ile daha baştan başlamayız. Arkadaş, kardeş adına ne dersen artık kimi en yakınından daha yakındır kan bağın bile olmasa. Kimi anlayamazsın en yakın bildiklerindir sırtından vuranlar. En nihayetinde bu hayata gelmişsek her birimiz bu sınavı hak etmişiz demektir.
 Siyah, beyaz,inanan ,inanmayan,temiz,pis,haklı haksız ne önemi var ki hepimiz doğduğumuzda müslümandık. İçimizdeki yürekte saklı her şey her şeyin başı niyet değilmiydi düne kadar. Ne kadar meraklıymışız oysa birbirimizin açıklarını bulmak ve ne kadar meraklıymışız bizden olmayana çamur atmakta... Şimdi bakıyorum da düne kadar bu sosyal alemde hayırlı cumalar dileyip bayramını kutladığım kardeşim onun gibi düşünmüyorum onun gibi inanmıyorum diye beni yaftalamak da... Hatta belki utanmasa kim bilir düşüncesinde beni cehennemde dahi yakmakta. Hani düne kadar     "Allah'tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi. Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile… (Al-i İmran Suresi, 159)"   böyle övülmüş Gül kokulu peygamberimizin(sav) ümmetiydik? Ne oldu da onun bu şefkatinden anlayışından yoksun bir inanç ile yaşamaya başladın. Ne oldu da zorbalığın adı inanmak oldu. Haşa bana düşmez seni yargılamak lakin önce insan bir eline aldığı aynada bazı soruları kendine yöneltecek 1- Ben Allah için ne yaptım ne yapıyorum? 2-Ben inancım ile ilgili ne yaptım neler yapıyorum? 3- Ben Rabbim'in yarattığı en güzel varlık insan ve insanlık için ne faydada bulundum ve bulunuyorum? 4- Mümin kardeşin veya değil bir başkasında bulduğum kusurlar kendimde varmıdır? 5-İnancımın emrolduğu her kuralı kaideyi yerine getirdim mi?  Ve böylece devam eden bir dolu soru sorarım ben kendime dilerim sende sor kendine yaptın yapmadın ben bilemem nedir mükafatın yada cezan hiç bir şekilde tahmin edemem lakinnnnn sende ben hakkında tahmin etme  yetisine muvaffak değilsin ve hiç bir zamanda olamayacaksın. O nedenle senin de inacımız ile ilgili bir tık önde olup olmadığın yada doğruyu yapıp yapmadığın keza benimde aynı durumdan muzdarip olup olmadığım Allah azze ve celle den başka hiç bir fikrin tekelinde değildir. Dolayısıyle ben bu cuma gecesinde her ikimiz içinde yalnızca dua eder tıpkı peygamber efendimiz(sav) hoşgörüye sığınırım. Ve yine aynı nedenledir ki Ben ancak bu ayeti kerimeleri bize bahşeden ve onu bizlere müjdeleyenden başka hiç kimseye bu zamana dek inanmadım ve el etek öpmedim kendi bilgim ışığında şaşırmış gibi Rabbimin benden farklı yollamadığını bildiğim diğer kullarına (padişah,ulema,paşa,şıh,yönetici v.s) diye sıralayabileceğim bir dolu insana itibar etmedim etmeyeceğim... Bu uğurda gerekirse can veririm... Zira benim ışığım belli ve açıktır. Bundan gayrısı sapkınlık vede şirktir. 
                                                                                         

Eğer onlar yüz çevirirlerse, de ki: "Bana Allah yeter. O'ndan başka ilah yoktur. Ben O'na tevekkül ettim ve büyük arşın Rabbi O'dur." 
(Tevbe Suresi, 129) 

Allah, elçilerinden dilediğini seçer. Öyleyse siz de Allah'a ve elçisine iman edin. Eğer iman eder ve sakınırsanız, sizin için büyük bir ecir vardır. 
(Al-i İmran Suresi, 179)

Allah'a emanet hayırlı cumalar...            


2 yorum:

  1. Çok güzel özetlemişsiniz,kaleminize,yüreğinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederin tubanne şu karman çorman zamanda nacizane bir iki satır ile belki gönüllerin bamteline dokunurum umudu ile yazdım. Suya yazılmış bile olsa iç rahatlığı çok güzel <3

    YanıtlaSil

Bu blogtaki yazılar, izinsiz kullanılamaz... Blogger tarafından desteklenmektedir.