ANAOKULU KRİZİ

Bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim. Efe ana sınıfına  başladığında daha küçük  olmasına rağmen üstelik 3 aylık hamileliğim eklendiğinde inanılmaz sulu göz ve tedirgindim. Oysa Eymen ile tecrübemiz bambaşka oldu...


İlk gün dışında okulun kapısında beklemedim mesela yine içim buruk tedirgin lakin daha güçlü durdum. Ben durdum ama Eymen için ayni şeyleri  söylemek mümkün  olmadı.. ilk gun içi dışına çıkana  kadar ağladı. Her ne kadar yumuşak davransam da kesinlikle sağlam durmaya çalıştım. Ben güçlü durdukça gözyaşı basta olmak üzere o bütün silahlarını kullandı. Ben direndim hala devam eden hatta bir sure her pazartesi sure gelecek ağlama  yada ağlamaklı bir ses tonu ile karşı  karşıya kalacağım kesinleşti. 
Peki ben ne yaptım ilk gun pek tatsızdı. Öğretmen eğer sınıfta beklersem hic beni bırakmayacağını dahada zorlaşacağını soyledigi andan itibaren açıklamamı defalarca yapmış olsamda yineleyip sınıftan çıktım. Evet ardımdan çok ağladı, bir ara içeri girsem mi, sustumu diye kendimi ateşlemeye çalışsamda sabir dedim bekledim. O hafta zaten 2 şer  saat kalıp çıkacaklardı. Almak için kapıda onu beklediğimi görünce biraz daha rahatladı. Ama ilk üç gun bu rutin sınıfa bırakma dışında değişmedi. Sürekli dilinde gitmek istemiyorum. Zorunda mıyım? okula gitmek çok saçma, gidince ne olacak? gibi ardı arkası  kesilmeyen cümleler eleştiriler devam etti. İlk bir hafta zor da olsa ikna cabamız sonuç verdi. İkinci hafta yine  inci boncuk gözyaşı ile  baslasada okulun kapısında öpüp koklayıp vedalaşmaya başladık, bu durum gerçekten büyük gelişmeydi. Eymen Ege doğduğundan  beri biraz zorlu bir çocuk oldu. İnatçılığı , ısrarcılığı bunaltıcı boyutlara ulaştığı olmuştur. Efe gibi sakin ve yumuşak huylu bir çocuktan sonra firtina gibi esti desem yeridir. Cok şükür bu durumuda çok buyuk bir kriz yasamadan atlattik... 3. Haftamiz ve biz artik zorla gitmiyoruz... Hala çok istekli olmasada okulu seviyor öğretmenini, arkadaslarini çok seviyor. Tek sıkıntımız öğretmen  çok sey istiyormus, efenim o çocukmuş  herşeyi yapamazmış lafiguzaf isteyince o küçücük  ellerin ve yüreğinle  koca dünyayı  ayağa kadiriyorsun...
Evet her pazartesi tekrarlayacak  bir rutine alışacağız ama bu da gececek neler geçmedi ki biliyorum. Sesimizin yumuşaklığı ama bir o kadar kararlılığı herşeyi  hissetirmemize yetiyor. Kararlı ama naif bir ses ile anlayış, sabir, en zor çocuğu dahi sakinlestiriyor. Sabir büyük nimet azizim kiymetini bilmek gerek helede ben gibi tezcanlı insanlar için mucize gibi ama öğreniyor ve öğretiyorsunuz. Şimdilerde en büyük keyfimiz her aksam okul da yaptıklarımızı maile değerlendirmek teşvik etmek ve sonunda herkesi kutlamak..
Umarim her çocuğun anneden ayrışıp okula geçişi keyifli olur. Zira kıyametler gibi ağlarken onun minik yüreğinin zorla ayrışmasını beklemek büyük hata olur. Bütün  bebelerin gulmesi dileğimle...




5 yorum:

  1. Oğlum 3 ay her sabah ağlamıştı bu yıl kızım başladı çok şükür ağlamadan atlattık ama o çok konuşan kızçem sınıfta agzını açmıyormuş çünkü sınıf arkadaşları çok küçükmüş halbuki hepsi yaşıtları bakalım bunu nasıl aşacağız. Annelerin yarı ömrü eminim şu kreş başlama döneminde gidiyordur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ömur kısmına kesinlikle katılıyorum Gülşah'ım gerçekten güç zamanlar ama bende bir tanede erken ergen olduğundan ergen dönemleri de kolay geçmeyecek gibi geliyor. mesela bir defasında okul bahçesinde vedalaşmayalım dedi beni çok öpüyorsun anne bebek gibi oluyorum demişti ben şokk :D evlat ne diyelim bunlarada katlanacağız.

      Sil
  2. Benim kızımda 2 saatliğine götürmüştüm kapıda oturmuştumm çocuklar mutlu olursa anneler hep mutlu olur

    YanıtlaSil
  3. çok kısa sürede alışacaktır :)) geçecek bu günler

    YanıtlaSil
  4. Kıyamam ya zor bi durum olsada geçici bir dönem olduğu için düzelir herşey :)

    YanıtlaSil

Bu blogtaki yazılar, izinsiz kullanılamaz... Blogger tarafından desteklenmektedir.