Çocuklar ve çözüm önerileri

3 ay 5 ay anladık da 12 ay bitti be kardeşim çocuk artık bir yaşın da bak sayı ilede böyle (1) bir yaşın da ve nihayet  12 ay biter de bir yaşını biraz geçmiştir yada iki yaşına çok yaklaşmıştır, heh işte tamda o sırada gelir o soru anneye kaç yaş yada kaç aylık hııı kaç aylık ben de tepki bu hııı yav bu çocuk ya bir yaşındadır yada iki arası olurmu bence olmaz ama onada bir şekil vermişler ya teyzesi 27 aylık yaniiiiiiiiii ben anlamıyor sizin dilden kaç yaş kardeşim Allah aşkına şu çocuğu daha küçük yada büyük gösterecekler diye bu ay meselesi çıkmış heralde birde hamilelikte vardı böyle bir durum doktorlar çok konuşan çok izah eden annelerde çok bilen çok araştıran olduklarından bu yana olsa gerek 17 haftalık efem kaç aya takamül ediyor  sorsanız kendide hesap yapamaz kafalar iyiden iyiye karışır.
herneyse şimdilerde yeni eğitim sistemide bu halde ya yazmayayım yazmayayım diyordum birde ben bulaşmayayım diyordum... Olmadı olduramadım. Bende bu yıl 2. sınıfa geçmiş ve ana sınıfına tam tamına 59 aylıkken başlamış bir ufaklığın annesi olarak bu konuyu birede ben dillendireyim dedim.
bakın moda ya bende uydum 59 aylık diyerek aslında 6 yaşını doldurmamış hatta henüz 6 yaşına girmemiş bir çocuk hatta bebe hiç bir zaman erken eğitim yada disipline karşı olamdım. Günümüz şartlarında çalışan anne olmanın zorluklarını neredeyse 20 yıldır çalışan biri olarak pekte lüks bir durum olarak değerlendiremeyeceğim.
erken yaşta okul ,kreş yada yuva hepsi aynı kapıya çıksada gidilen yaşlar ile isimlerin yerleride değişmekte Efe anasınıfına başladığında kendi özgüveni çok sağlam bir çocuk olarak çok sıkıntı çekmedi. Genel yapısı zaten sakin bir çocuk olduğundan sınıfta en uslu sessiz sakin bir çocuk olarak bütün haşarıların içinde dikkat çekmeyi başarmıştı. Yok bir yerde bir terslik vardı herkes benim çocuğuma hayran ben herkesin hiç durmadan koşturan bebelerine çünkü çocuk dediğin koşturur değilmi? Aslında Efe'de hiç öyle duracak bir çocuk değil en azından evde evet kurallara çok uyumlu saygılı ama bu onun koşmasına engel değildi.
En nihayetinde anladım benim kuzu yaşıtlarına en azından 2005 haziran ayına dek doğmuş olanlarla kıyaslandığında çok küçümen kalıyor ve dışa vuramıyordu kendini o zamanda azar yiyen yada hata yapanları inceleyip onların yaptıklarını yapmaz ise kendinide azar işitmeyeceğini anlayıp hep uslu ve kurallara uyumlu olmaya karar vermiş çünkü öğretmenlerimiz malesef başa çıkmadıkları çocuklarda en küçük gibi duran ama en büyük şiddet olan yüksek sesle konuşmayı yada bağırmayı  denerken bizim ki gibi akılcı düşünenler arada kurunun yanında yaşda yanar  deyip kararlarını o gün alıyorlar. O günlere dair bir konuşma ben: oğlum nasıl geçti günün Efe: anne herkes yaramazlık yaptı öğretmen bağırdı ben o yaramaz çocuklarla oynamıyorum ve onarın yaptılarını yapmıyorum öğretmende bana bağırmıyor. İşte böyle çözüm üretiyor küçücük yürekleri :( birinci sınıfta işler değişti öğretmen yine disiplin koyuyordu fakat bağırarak değil e tabiki daha kötü :( kulak çekme hafif birer tokat v.s. elbette nasıl yani diyenleri duyar gibiyim aynen öyle biz egitim anlayışımız hiç değişmeyecek.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Hiç yorum yok:

Bu blogtaki yazılar, izinsiz kullanılamaz... Blogger tarafından desteklenmektedir.