Dönmedolap
Dönme-dolap da diyebiliriz aslında birlikte söyleyince başka ayrı söyleyince bambaska anlamlar yüklenen kelimeler. Dönme sen aslında döndükçe değişen tek şey manzara oysa kafamın içindekiler de yüreğimin içindekiler de hiç değişmiyor.
Hayat gibi misal dönüp dönüp tekrar başa geliyoruz. Ve her seferinde o başlangıçta başkalarını buluyoruz. Hayatta böyle degilmi bir ilişkiye, işe, okula başlıyoruz.
O bitiyor bir başkasına ve bu akiş hiç bitmek bilmiyor.
Dünyanın dönüşü gibi her sabah güne uyanıyor her gün aynı şeyi yapsak bile o dünya yine dönüyor.
Her insan o dönme dolabın içinde mühim birşey yaptığını düşünüyor.
Ta ki bir sonraki dönüşte insanların değiştiğini ama yaşanan yada yaşanmayan hiç bir şeyin değişmediğini fark edene kadar.
Ve bu uyanış ki doğru zaman da gerçekleşiyorsa ne ala lakin bu dönüşlerin aslında hep aynı olduğuna karar veriginde ise bir telaş başlıyor. Donmedolapta kalıp devammı etmeli yoksa başladığı yerde inmeli mi?
Gerçekten bütün bu karmaşa insan beyninde yaşanıp duruyor. Bunu ilk fark ettiğimde bir spor salonundaydım. Ve nasıl bir uyanış olmuş ki hayatın peşinden koşmaya başlamış buldum kendimi elbette bunu fark ettiren biri oldu. Onca kişisel gelişim kitabı onca hikaye onca insan yok hayır toplasan hayatımda 10 defa gördüğüm adını bildiğim ama başka hiç bir şeyinden haberdar olmadığım olmayida beklemediğim biri fark ettmemizi sağlıyor. Öyle dalmışım ki o dönme dolabın içinde hiç durmadan dönebilirdim.
Şimdi dönme dolabın dışındayım eksiğimi gediğimi yanıt edip yeniden baslangiclara uzanıyorum kolay mi hayır korkuyormuyum evet ama hayat biraz da bu degilmi?
Çokça hesap yapmadan yaşadığımız şehri değiştirmek, istediğimiz hayat akışında birileri dayattığı için değil kendi isteğimizle yaşama devam etmek ilk uyanış oldu. Elbette devam edecek mesela kimse için hayatını yönlendirmeden yaşamak ne önemliymiş meğer evet evet üstelik öyle göstermelik falanda değil bariz en doğalından yaşamak.
hayatin akışında kalabilmek müthiş affedici bir esneklige bürünmek, öfkelenmeninde hayata dair olduğunu kabullenmek ama onu yönetebilmek yada hayatın en zor anlarında dahi kimseyi suçlamadan her durumu kabul görebilmekmis aslında yaşamak.
Hala bir kum tanesiyim mevlananın dediği gibi aslında bir hiçim.
Hiçlik makamında gezinen bir dervisim.
Donme-dolap sen döndükçe değişmeyen tek şey manzara oysa başlangıca geldiğinde insanlar değişiyor. Roller değişiyor insanlar değişiyor hayat akışında ne çok şey değişiyor.
Ve insanoğlu en çokta değişimi kabul etmiyor.
#antalyagünlükleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder