Kaybolmuşluk üzerine
Hayatımı aldım önüme koydum. Gezdim dolandım her anında ve içinde nice mutluluklar ve mutsuzluklar buldum.
Lakin şimdi olduğum o hayatın kiyisinda dimdik duruyorum bir Elif misali bir adım atsam yar bir adım geri çekilsem yerim dar.
Kaybolmuş gibiyim yolumu bulmuş gelmişim de burdan sonrası arafta kalmış sanki ben yapayalnız , bir kalabalık içinde tek başına bir beden ağirliğindayim.
Şikayet edince utanıyorum.
Boyun eğsem içime sinmeyen bir sicim üzerinde gidip gidip geliyorum.
Bir türkü tutturuyorum kalbimin bahçesinde bağır çağır söylüyorum.
İçinde bulunduğum an itibari ile keyif verse de türkünün bitişi kocaman bir sessizlik.
"Sevmek ayip olurmu hiç" diyor Nazım olur mu ? Gerçekten sevmenin ayıbı...
Herkesin sevmesi kendine kimi incitmeden severken, kimi de eskitene kadar yorar ama sevmektir işte hepsi bu.
Sevince insan kaybolur mu? Nereye gider kalbin tınısı nerede saklanır heyecanlar,umutlar her şeyi baş tacı yapar da o Sevda içinde hep kalbini kaybeder insan.
Seslensem şimdi bu yar'dan duyarmi kalbim sesimi ben kaboldumda o beni arayıp bulur mu?
Kaybolmuş bütün kalpler aynı yerde mi saklanirlar.
Aranip bulunmak istercesine daha çok mu yol alır.
Bir ses , bir nefes uzan bak orada vuruyor kalbim.
Kakule
Hiç yorum yok: